• okudum
    • okuyorum
    • okumak istiyorum
  • youreads puanı (7.22)
herkes herkesle dostmuş gibi - barış bıçakçı
"tuhaf bir oyun oynuyor sanki insanlar. birinin öyküsü sürüp giderken, bir hayat devam ederken, yanından geçen, oralarda bir yerde gezen bir başkasına, 'öteki' hayatlara ilişiyor gözümüz, gönlümüz. en derin, en gizli, hem de en sıradan öyküler bunlar.
aynı zamanda bir ankara romanı,bu. sakarya caddesi, yüksel caddesi tandoğan, gar, ulus, ismetpaşa mahallesi, kale, bahçeli, 1. cadde, kumrular, tunus, tunalı, kuğulu park, güven park, gençlik parkı.
hiç bir insanın sıradan olmadığını gösteren öyküleriyle, sıradan insanlar."


  1. 1 aydır elimde sürünen kitap. suç ve ceza'dan sonra ne okusam kesmeyecekti biliyorum ama bu kitabın dağınıklığı beni bitirdi. incecik olmasına rağmen ne bitirebiliyorum ne de ha deyince biter diye yeni bir kitaba başlayabiliyorum kötürüm oldum resmen. aslında çok severim barış bıçakçı'yı, zaten elime alıp okumaya başlayınca da güzel, özellikle bizim büyük çaresizliğimiz'e selam çakan ender, çetin satırları çok hoş. bir sürü güzel cümle var ama işte durduk yere hadi okuyayım hissi gelmiyor bir türlü. derli topluluk çok önemliymiş bir kitapta, çok iyi anladım.
  2. bu kitabı bitirmeden önce yazdığım tanımda haksızlık etmişim meğerse. o yüzden bitirdikten sonraki asıl yorumum için yeni bir tanım yazmaya karar verdim:

    "birbirinden güzel altı çizili satırlarla dolu olan bu kitabın barış bıçakçı'nın ilk kitabı olması kanıtlıyor aslında onun ne kadar yetenekli bir yazar olduğunu. buram buram ankara kokan birbirinden kopuk ama birbirine bağlı öykülerle dolu olan bu kitap aslında tam da hayat gibi. tüm öyküler iç içe aslında ama biz farkında değiliz. dahası, herkes "herkesle dostmuş gibi", ama gerçekten öyle mi?